HZ. Muhammed'den Örnek İnsan Tasviri

HZ. Muhammed'den Örnek İnsan Tasviri
Abdullah İbnu Amr (r.a.) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ''En efdal insan kimdir?'' diye sorulmuştu.
Resulullah (s.a.v.): ''Kalbi mahmüm pak, dili doğru sözlü olan herkes.'' buyurdu. Asbah: '' Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?'' diye sordu.
Resulullah (s.a.v.): ''Mahmüm kalb, Allah'tan krokan tertemiz kaltir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hsaet yoktur.'' buyurdular.
Ebu Musa el- Eşrari Şöyle demiştir: '' Ya Resullah, Müslümanların hangisi efdaldir.?'' diye sual ettiler.
Resulullah (s.a.v.): ''Müslümanlar; dilinden elinden selamette kalandır.'' cevabını verdiler.
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ''Ey Ebu Hureyre, vera sahibi ol harama götürme şüphesi olan şeylerden de kaçın ki insanların Allaha en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkarlığı esas al ki, insanların Allah'a en iyi şükredeni olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki kamil mümin olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki, kamil bir müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür.''
Ebu Zerr (r.a.) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ''Tedbir gibi akıl yoktur. Sakınmak gibi vera yoktur. İyi huy gibi hasep itibar vesilesi yoktur.''
Ebu Zerr (r.a.) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ''Ben bir kelime Osman dedi ki: ''Bir ayet- biliyorum. Eğer insanların hepsi onu tutsaydılar hepsi kafi gelirdi.''
Ashab: ''Ey Allahın Resulü bu hangi ayettir?'' dediler.
Aleyhissalatu vesselam: ''Kim Allah'tan korkarsa, Allah o kimseye darlıktan genişliğe bir çıkış yolu ihsan eder.'' ayetini okudu.

Kıyametin Zamanı

Kıyametin Zamanı
Ebu Hüreyre şöyle demiştir: Meclisin birinde Resulullah (s.a.v.) huzurundakilere söz söylerken nagehan bir arabi gelip ''Kıyamet ne zamandır?'' diye sordu. Resulullah (s.a.v.) (sözünü kesmeyip) devam buyurdu. Oradakilerin kimi (kendi kendine): ''(Arabinin) ne dediğini işitti, amma sualinden hoşlanmadı.'' kimi de: ''Belki işitmedi.'' diye hükmetti.
Nihayet (Resulullah sallalahu aleyhi ve sellem) sözünü bitirince: ''O Kıyameti soran nerede?'' diye sual buyurdu.
(Arabi): ''İşte ben, ya Resulullah.'' dedi.
Efendimiz: ''Emanet zayi edildi mi, Kıyamete intizar (gözle) et.'' buyurdu.
Yine (Arabi): ''Emanet zayi' etmek nasıl olur?'' diye (tekrar) sorunca...
Efendimiz (s.a.v.): ''İş na ehle (ehil olmayana) tevcih edildi mi, Kıyamet'e intizar et.'' buyurdu.

Cehennem Ateşinin Haram Olduğu Kimseler

Cehennem Ateşinin Haram Olduğu Kimseler
Enes b. Malik (r.a.) şöyle demiştir: Muaz (b.Cebel) (r.a.) deve üstünde Resulullah (s.a.v.)'in terkisinde idi. ''Ya Muaz!'' diye nida buyurdu.
Muaz: ''Emret ya Resula'llah'' dedi.
(Ve bu) üç kere (vakı' oldu. Üçüncüsünde):
''Hiç kimse yoktur ki kalbinden tasdik ederek Allah'dan başka İlah olmadığına ve Muhammed'in Resulu'llah olduğuna şahadet etsin de, Allah (u Teale) onu (Cehennem) ateşine haram etmesin.'' buyurdu.
Muaz: ''Ya Resulullah, bunu halka haber vereyim de sevinsinler mi?'' dedi.
Resulullah (s.a.v.): ''Hayır, söyleme. Çünkü (sonra buna) güvenirler.'' buyurdu.
Bunu Muaz (b. Cebel) vefatına yakın (bu hadisin kendisinde kalması korkusuyla) günahdan sıyrılmak için haber verdi.